Anneannem Hadiye Tunçel 90 yaşında bir cumhuriyet çocuğu. Cumhuriyetin ilk yıllarını, Atatürk devrimini yaşamış, cumhuriyete ve devrime olan bağlılığı hiç eksilmemiş, halkın devrimi benimseyişinin canlı şahidi. Birlikte cumhuriyetin ilk yıllarına döndük, 1930'ların Anadolusuna, Samsun'a..
N.A. Anneannecim bize kendinden bahset, nerede kaç yılında doğdun ?
H.T. Drama, 1923 ya da 24. Oraklar (buğdaylar) biçildiği zaman... 1924 mübadelesinde 6-7 aylıkken Türkiye'ye geldim ve Samsun'a yerleştik.
N.A. Ailen sanırım daha önce de gelmiş,
H.T. Evet, gelip dönmüşler, mübadele 3. gelişleri. Çok zor koşullarda yaşamışlar özellikle Balkan Harbi'nde evlerinde bile tehdit altında günler geçirmişler. Annem ocakta kaynayan yemeğin altını kapatıp evden kaçtıklarını anlatır. Eve gelip kimseyi bulamayan Yunan askerleri teyzemin çeyiz sandığına yemekleri döküp evi talan etmişler. Babam İngilizler'e esir düşmüş. Bir parmağını kaybetmiş. Belinde bir kemer dolusu altınla dönmüş eve. En son gelişleridir mübadelede Samsun.
N.A. Baban ne iş yaparmış ?
H.T. Samsun'a gelince mübadillerle ilgilenmiş, muamelelerini yaparmış. Ben 2-3 yaşındayken kaybetmişiz babamı. Benim nüfus kağıdımı büyüterek bir kız çocuğunu Rumeli'ye göndermeye yardımcı olmuş hatta. (Gerçekten de anneannemin nüfus kağıdında 1915 yazar)
N.A. Samsun'da cumhuriyetin ilk yıllarında ilkokuldaydın. Bize o günleri biraz anlatır mısın ? O dönemde büyüklerin yaşanan değişiklikler hakkında ne düşünüyordu ? Kıyafet devrimi, kadın erkek eşitliği, kadınların oy kullanması, yeni harfler ?
H.T. İlkokuldaydım, encümen azası Mehmet Bey amcaların evinin balkonunda sanırım 3. sınıftayken 10. Yıl Marşı'nı söylediğimizi hatırlıyorum. Kadınların hepsi mantoya geçmiş, eşarp örtmüşlerdi, çarşafı kaldırmışlardı. Akşam okullarına gidebiliyorlardı. Teyzem alfabeyi akşam okulunda öğrendi. Okulda andımızı okurduk, İstiklal Marşımızı okurduk. Folklor oynardım. Hatta bir keresinde beyaz elbiseler giyerek, Kavalalı Hatice Hanım Teyze'nin Emine'nin başına taçlar koyup, bayrak tutan Hafize'nin etrafında biz küçükler yürüyüş yaptık. Ortaokul, lise, kız-erkek karışıktı. Yalnız Rumelililer olarak birbirimize daha yakındık. Samsun'un yerlileri bize 'bitli muhacirler' demiştir. Fakat çocuklarını okula gönderme, giyim kuşam konusunda onlar da farklı değildi. Manto çıkınca, çarşaf kalkınca şapkayı da severek taktı mesela Çarşambalılar. Tarikatlara gidenler gidiyordu ama okullarda din dersi yoktu. İlkokuldan mezun olur olmaz evlendim, Kur'an kursuna da gitmedim. Sure ezber bilgim pek yok bu yüzden. Ama Kur'an kursuna giden gidiyordu. Kurslar gizliydi. Yine de kurslara baskın falan da olmuyordu.
N.A. Anneannecim, ya başını örtüp örtmemek ?
H.T. Başımı örtme konusunda hiçbir düşüncem olmadı.. Nenem mesela, bırakın gençleri kolu açık, başı açık da olsa namaz kılsınlar, dinden korkmasınlar, korkutmayın gençleri derdi. Babam ölünce annem tarikata girmek istemiş, ebesi mani olmuş, senin üç çocuğun var sen evinde otur çocuklarını büyüt demiş. O da öyle yaptı.
N.A. Dedemle küçük yaşta evlendin. Mesleği neydi ? Onun ailesi, annesi, babası...
H.T. Deden serbest meslek, ilk tanıştığımızda hazır elbise mağazası vardı. Kasket, hazır elbise. Onlar da Rumelili, Selanik'ten. Ruslar Samsun'un gazhanesini bombaladığı zaman halk Anadolu'ya kaçmış, kayınpederim çok zor şartlarda ailesini kaçırmış. İskilip'e gidiyorlar, iaşe memurluğu yaparak çocuklarının geçimini sağlıyor. Samsun'da tütün-içki bayi dükkanı varmış, tifoya yakalanmış, ayakları kesilmek zorunda kalmış, yürüyemediği ve o zamanlar tekerlekli sandalye olmadığı için işe bir merkep sırtında deden götürürmüş her gün. Fakat dükkanı idare edememişler bu zor şartlarda, deden de forma alamadığı için okuldan ayrılmış. Kayınvalidem çocuklarına bakmak için tapu dairesinde memuriyete girmiş.
N.A. Anneannecim Atatürk'e karşı hisleriniz nasıldı ?
H.T. Gayet iyi, gayet coşkulu. Deden bir numaralı Atatürkçü idi.
N.A. Atatürk öldüğünde neler oldu ?
H.T. Atatürk öldüğünde ben ilk çocuğuma birkaç aylık hamileydim, vefat ettiğini duyunca Samsun Parkı'nda Vali Konağı'nın önüne indik, herkes ağlıyordu.
N.A. Peki Anneannecim, Osmanlı'ya özlem duyulduğunu hatırlıyor musun?
H.T. Hayır, herkes işinde gücündeydi. Ailede Osmanlı konuşulmazdı.
N.A. Peki Atatürk sonrası ? 2. Dünya Savaşı yılları ?
H.T. Karartmalar, asker tayını, ekmeği zor bulurduk, Sultanahmet Camii'nden 100 g asker tayınını parayla almak için kuyruğa giriliyordu. O zamanlar kömür, ekmek karne ile alınıyordu. Üzümle çay içtik, nohuttan kahve yaptık. Savaş koşullarında bunlar normaldi tabii.
N.A. Türkçe ezan ?
H.T. Türkçe ezan'ı bir sorun yapmadık.
N.A. Anneannecim, bizi aydınlattığın için teşekkürler !
Pourquoi choisir les maillots de bains menstruels de chez MySorio ?
-
Le maillot de bain menstruel MySorio est le moyen idéal pour rester...
1 yıl önce